Kalkınma Bakanlığı Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürü Nahit Bingöl, kalkınma ajanslarında yeni anlayışlarının anahtar kelimelerinin yönetişim, işbirliği, rekabet, sosyal politika sürdürülebilirlik ve strateji kavramları olduğunu söyledi.
Türkiye’nin bütün illerine bölgesel bazda yayılan ve içinde bulunduğumuz dönemde hepsinin bir, bir yeni dönem desteklerini açıkladığı Kalkınma Ajanslarında yeni anlayışın ne olduğunu, Kalkınma Bakanlığı Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürü Nahit Bingöl açıkladı. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yayını olan Anahtar Dergisi’nde kalkınma ajanslarını değerlendiren Bingöl yorumunda, “Yeni anlayışımızın anahtar kelimelerini yönetişim, işbirliği, rekabet, sosyal politika sürdürülebilirlik ve strateji kavramları oluşturmaktadır. Farklı kurumsal düzenlemeler ve destek mekanizmaları yoluyla az gelişmiş bölgelerimizin ve kırsal yörelerimizin ekonomik ve sosyal gelişmesinin önü daha fazla açılabilecektir” görüşüne yer verdi.
Yeni bölgesel gelişme
Son yıllarda, dünyada ve Türkiye’de, bölgesel gelişme politika ve uygulamalarında kaynağını teorik gelişmelerden de alan bir dönüşüm yaşamakta olduğumuza değinen Bingöl, “Gelişen yeni yaklaşım, araç ve uygulamaları “Yeni Bölgesel Gelişme” olarak adlandırmaktayız. Bu süreçte kapsamlı kamu müdahaleleri önemini muhafaza etmekle beraber yerel potansiyeli harekete geçirmeye dayanan iç (endojen) büyüme kavramı; yukarıdan aşağıya planlamayı tamamlayacak şekilde aşağıdan yukarıya kalkınma ve planlama yaklaşımı öne çıkıyor. Bölgelerin kendi potansiyelini, kaynaklarını ve imkânlarını azami ölçüde değerlendirmesi, bireylerin ve yerel kurumların etken kılınması, planlama, programlama, strateji geliştirme kabiliyetlerinin artırılması, işbirliği ve yönetişim platformlarının oluşturulması önem kazanıyor” dedi. Bingöl şöyle devam etti: “Bunlar geri kalmış bölgelerde değil, sosyal amaçlardan feragat etmeden sürdürülebilir rekabet gücünün sağlanması amacına matuf olarak bütün bölgeler için geçerlidir. Yeni uygulamalar ile yalnızca kamu kurumları değil yerel yönetimler, özel kesim, üniversite temsilcileri ve iş dünyası ortak sorumluluk alıyor. Kısaca, yeni anlayışımızın anahtar kelimelerini yönetişim, işbirliği, rekabet, sosyal politika sürdürülebilirlik ve strateji kavramları oluşturmaktadır. Farklı kurumsal düzenlemeler ve destek mekanizmaları yoluyla az gelişmiş bölgelerimizin ve kırsal yörelerimizin ekonomik ve sosyal gelişmesinin önü daha fazla açılabilecektir.”